İngilizce Kelime - Vocabulary ( Orta )

Kelime bölümünde İngilizce kelime dağarcığınızı (vocabulary) ilginç ve eğlenceli aktiviteler ve yöntemlerle geliştirebilir, ifade gücünüzü daha etkili hale getirebilirsiniz.

01/26/2010 15:17:16

accompany: bir yere giderken eşlik etmek escort: koruma veya nezaket gereği eşlik etmek associate with: beraber zaman geçirerek eşlik etmek, arkadaşlık etmek Eşlik etmek: Accompany, Escort, Associate with 


01/26/2010 15:15:36

Tamir etmek: repair, fix, mend, restore, renovate repair: bozulmuş, zarar görmüş ya da düzgün çaışmayın birşeyi tamir etmek. fix: "repair' kelimesiyle aynı anlamı taşıyan "fix' daha informal bir kelimedir.  restore: birşeyi eski haline döndürmek renovate: birşeyi tamir edip enilemek, eski özelliklerin yenilemek, geliştirmek Ayakkabılarımı tamir etmeliyim. (I should have my shoes repaired.) Arabayı


01/26/2010 15:07:02

grade: belirli bir standart, kalite ya da seviye step: adım stage: bir işlemin ya da aktivitenin bir bölümü level: seviye class: bir toplulukta belirli özellikleri paylaşan bir sınıf/grup rank: (altta ya da üstte) bir pozisyon, durum, seviye Seviye: grade, step, stage, level, class, rank 


01/26/2010 15:03:23

advice: öğüt vermek, tavsiye etmek guide: yönlendirmek, yol göstermek suggest: önermek, teklif etmek propose: teklif etmek recommend: tavsiye etmek, beğendirmek advocate: savunmak, desteklemek advice, guide,suggest, propose, recommend, advocate 


01/26/2010 14:51:57

t am, bütün: whole, complete, full, entire, total. complete: Tam, tam anlamıyla bütün parçalarıyla. full: Bütün, tümü entire: Bir şeyin hepsi, tümü. total: Bütün, her şey içinde.  I spent the whole day cleaning. (Bütün günü temizlik yaparak geçirdim.) After my exercise class, my whole body ached. (Egzersiz dersimden sonra bütün vücudum ağrıdı.) The whole town was destroyed by the earthquake. (Bütü


01/26/2010 14:48:48

  That's a pretty hat you're wearing. (Şapkan güzelmiş.) He had a nice smile and an appealing personality. (Hoş bir gülümsemesi ve ilginç bir kişiliği var.) The house has a breathtakingly beautiful scenery. (Evin nefes kesecek kadar güzel bir manzarası var.) It was a boss party. (Şahane bir partiydi.) What a charming street this is! (Ne kadar da büyüleyici bir sokak!) He's got a really cute baby b


01/22/2010 19:16:59

Used to geçmişteki alışkanlıklarımız için kullanılır. Söylenmese de bu yapıda eskiden ifadesini hissederiz. Olumsuz cümle veya soru cümlesi yapmak için Be used to alışkanlıklarımızdan bahsetmek için kullanılır. Bu yapıyı takiben fiil kullanmak istersek fiillerimiz Get used to alışmak anlamında kullanılır. Bütün sıfatları fiil yapmamızı sağlayan get used to: alışkın yapısını da fiile çevirir bu say