Türkçe - İngilizce Benzer Kelimeler - Similar Words in Turkish and English

01/28/2010 14:31:15

Türkçe-İngilizce benzer kelimeler

Bu bölümde Türkçe'deki karşılıklarına çok yakın olan kelimeleri göreceksiniz. Türkçe'ye yabancı dillerden epey bir sözcük geçtiği ve geçmeye devam ettiği için bu liste oldukça uzun. Bu bölümdeki İngilizce kelimeler Türkçe karşılıklarıyla aynı oldukları veya Türkçe karşılıklarına çok benzedikleri için öğrenmeniz daha kolay olacaktır.

analysis

According to analysis there are 1 million homeless in the city. (Analize göre şehirde 1 milyon işsiz var.)

anatomy

Human anotomy has not been discovered at all yet. (İnsan anatomisi hala daha tam olarak keşfedilememiştir.)

barometer

Barometer is an instrument that we use to measure the pressure of the atmosphere. (Barometre atmosferin basıncını ölçmek için kullandığımız bir alettir.)

cabin

There is one cabin at the seaside. (Deniz kenarında sadece bir kabin var.)

cocoa

We need some cacao to make a chocolate cake. (Çikolatalı kek yapmak için biraz kakaoya ihtiyacımız var.)

champagne

When there is a celebration they always drink champagne. (Kutlama olduğunda hep şampanya içerler.)

flute

Flute is one of the wind instuments. (Flüt nefesli müzik aletlerinden birisidir.)

general

Will you tell me about the general situation? (Bana genel durumdan bahseder misin?)

geometry

There are about ten geometry questions in university exams. (Üniversite sınavlarında yaklaşık on tane geometri sorusu var.)

gelatine

Please put the cake in gelatine. (Lütfen keki jelatinin içine koy.)

leader

They need a new leader for their society. (Dernekleri için yeni bir lidere ihtiyaçları var.)

mechanical

The factory stil produces mechanical parts for locomotive. (Fabrika hala daha lokomotif yan parçaları üretiyor.)

pedagogy(eğitim bilim)

Every teacher should have an education of pedagogy. (Her öğretmenin pedagoji eğitimi alması gerekir.)

photo

This photo reminds me your uncle. (Bu fotoğraf bana amcanı hatırlatıyor.)

pilot(Sadece okunuşları farklı, İngilizce'de "paylıt' olarak okunur.)

They are looking for a private pilot. (Onlar özel bir pilot arıyorlar.)

service / restaurant

I don't like the service of this restaurant. (Bu restorantın servisini beğenmedim.)

telephone

Everyone has a mobile telephone. (Herkesin cep telefonu var.)

television

Is there anything interesting on television tonight? (Bu akşam televizyonda ilgiç birşey var mı?)

video

You need a video cassette to record this television programme. (Bu televizyon programını kaydetmek için video kasedine ihtiyacın var.)

yoghurt

Some people prefer to eat kebap with yoghurt. (Bazı kişiler kebabı yoğurtla yemeyi tercih ederler.)

İngilizce Kelime | Türkçe-İngilizce