İngilizce Kelime - Vocabulary

Kelime bölümünde İngilizce kelime dağarcığınızı (vocabulary) ilginç ve eğlenceli aktiviteler ve yöntemlerle geliştirebilir, ifade gücünüzü daha etkili hale getirebilirsiniz.

01/28/2010 16:35:09

decay: Şarapları "dik" durumda saklamamalısınız. Eğer "dikey" olarak saklarsanız şaraplarınız bir süre sonra bozulacaktır. "Dikey" olarak okunan feast: "Festivaller" insanların biraraya gelerek eğlendikleri, yemek yedikleri ve değişik oyunlar düzenledikleri etkinliklerdir. "Festival" kelimesinin ilk hecesine "a" harfi eklediğimizde oluşan yell: Bazen "yel" eserken inceden birisi bağırıyor gibi his


01/28/2010 16:26:48

Aşağıda bankacılık ve finans ile ilgili kelimelerin İngilizce karşılıklarını bulabilirsiniz Bankacılık & Finans Terimleri: 


01/28/2010 16:21:40

laugh (at/about) (laf): gülmek When you laugh, you make the sound and movement of your face which shows that you are happy, think sth is funny or amused. b urst out laughing (bö:st aut lafin): kahkaha patlatmak, kahkahayı basmak Suddenly started laughing. kackle (kekıl): yüksek sesle gülmek If you cackle, you laugh in a loud unpleasant way making short hard sound, often because you are pleased sth


01/28/2010 16:17:43

antecedent: önceki, önce gelen, geçmiş, ata antedate: eski tarih koymak, gerçek gününden önceki tarih atmak antediluvian: modası geçmiş (resmi dilde veya şakalarda kullanılır) antenatal: doğum öncesi anteroom: esas odadan önce gelen küçük,bekleme odası Forearm: önkol, dirsekle bilek arası Forebear: ata, cet, dede Foreboding: önceden hissetme, içine doğma Forecast: tahmin etmek, kestirmek Forecourt


01/28/2010 16:12:30

Eşseslilik (Homophones): 


01/28/2010 16:04:09

GOOGLE: to use the Google search engine to obtain information about (as a person) on the World Wide Web - Herhangi bir konu hakkında bilgi edinmek için Google arama motorunu kullanmak. For many people, "Google" is synonymous with the web. So the word "Google" was declared a verb by the Oxford English Dictionary in June 2006. Now it seems that Merriam-Webster have also included it. As defined in Wi


01/28/2010 16:01:06

HACKER : 1. başkasına ait bir bilgisayar sistemine izinsiz olarak bilgi çalmak, zarar vera person who gets someone else's computer system without permission in order to steal information, damage or do something illegal mek veya yasal olmayan birşeyler yapmak için giren kişi HACHER : 2. a person who writes software programs or who is an expert at programming and solving computer problems - yazılım


01/28/2010 14:41:46

Türkçe' ye örtmece olarak da çevirebileceğimiz bu kelimeler veya kelime öbekleri, genelde hoşa gitmeyen kelimelerin yerine kullanılmakla birlikte daha kibar veya hafif bir sözcük kullanımını da sağlarlar. İlk bölümde gördüğünüz kelimelerin yerine yanlarında gördüğümüz kelimelerin kullanımı en yaygın üstü kapalı söyleme örnekleridir. Türkçemizde de üstü kapalı söylediğimiz kelimeler bu bölüme yazıl