İki yüzlü geçmiş zaman -g - Present perfect tense - g

03/25/2012 10:01:00

Önceden olmuş ama bir şekilde hala şu anla ilişkisi olan olayları bu zamanla ifade ederiz. Ne zaman yaptığımız değil olay önemlidir. Bu yüzden tam olarak ne zaman yapıldığını anlatan sözcükler (dün, iki saat önce, 2 hafta önce, dün sabah … gibi) olmayan geçmiş zamanda bu yapıyı kullanırız.

  • ben, sen, biz, onlar için "have" , o için "has" yardımcı fiilleri kullanılır.
  •  "just" : az önce, henüz, daha yeni, şimdi
Thank you, I’ve just eaten. (Az önce yemek yedim sağolun.)
  •  "yet" : henüz, daha (olumsuz ve sorularda)
I haven’t decided yet. (Henüz karar vermedim.)
  •  "already" : zaten, çoktan
Tolga has already watched The King’s Speech. (Tolga çoktan Zoraki Kral’ı izlemiş.)
  •  "lately"  "recently" : son zamanlarda
I haven’t gone out lately. (Son zamanlarda dışarı çıkmadım.)
  •  "so far"  "until now"  "up to now" : şimdiye kadar
I’ve worked for a lot of companies so far. (Şimdiye kadar bir çok şirkette çalıştım.)
  •  "ever" : hiç (sorularda)
Have you ever been to Far East? (Hiç Uzak Doğu’da bulundun mu?)
  •  "never" : hiç (olumlu yapıyla kullanılır – olumsuz anlam verir)
I’ve never eaten a desert like this. (Hiç böyle bir tatlı yememiştim.)

Aşağıdaki cümlelerin İngilizce karşılıklarını yazın. Yardımcı filllerin kısaltılmış hallerini kullanın.

Türkçe İngilizce
1. O kağıdı çoktan imzaladım. (sign)
 
that paper.
2. Dosyaların hepsini gözden geçirdim. (revise)
 
all of the files.
3. Doğa daha aramadı.
 
.
4. Bu ay çok borç kapattım o yüzden şimdi param yok. (pay off)
 
a lot of debt this month so I haven’t got money now.
5. Son zamanlarda pek çok yeni proje geliştirdik. (develop - lately)
 
a lot of new projects lately.
6. Teklifimizi kabul ettiler, birlikte çalışacağız. (accept - offer)
 
, we’ll work together.
7. Daha işlerimi bitirmedim. (finish - business)
 
.
8. E-postanı çoktan aldım. (recieve)
 
your e-mail.
9. Daha davetimize cevap vermediler mi? (answer - invitation)
 
?
10. Hayatım boyunca hiç yemek pişirmedim. (cook: yemek pişirmek)
 
in my whole life.
11. O ürünü satamayız, henüz test etmedik.
We can’t sell that product,
 
it yet.
12. Bütün eşyaları paketledik, çok yorgunuz. (pack)
 
all the things, we’re very tired.
13. Hırsızı tutukladılar. (arrest - thief)
 
.
14. Bana hiç yalan söyledin mi? (lie)
 
to me?
15. Senin için hediye aldım, aç lütfen. (buy - present)
 
for you, please open it.
16. Melis çok mutlu, daha yeni iş buldu.
Melis is very happy;
 
.
17. Merve benim yakın arkadaşım, beni zaten iyi tanıyor. (know)
Merve is my close friend;
 
me well.
18. Arabamı çaldılar, karakola gidiyorum. (steal)
 
; I’m going to the police station.
19. Hale’yi Galata kulesine götürelim. Daha önce hiç İstanbul’a gelmemişti.
Let’s take Hale to Galata Tower.
 
never been to Istanbul before.
20. Annene haber verdim. Merak etme.
 
. Don’t worry.

Henüz oylanmamış. İlk oylayan siz olun!

Oyla!

0 Yorum
Yorum Yaz Soru Sor

Konu hakkındaki yorumunuz