'drive' fiilinin Farklı Kullanımları - Different Meanings of the Verb 'drive'

02/03/2010 16:06:21

Drive Fiilinin Farklı Kullanımları

drive fiilinin "(taşıt) sürmek" anlamından farklı anlamları da vardır.

 
The time is driving near.

 "drive" fiilinin burda bir şeyin yavaş yavaş olması anlamında değil hızla yaklaşması anlamında kullanılmıştır.

drive + adverb/proposition şeklinde kullanıldığında "bahsi geçen yöne hızla hareket etmek" anlamı verir.

The time is driving near. (Zaman hızla yaklaşıyordu.)
The rain was driving down hard. (Yağmur hızla yağıyordu.)
 
You drive me crazy.

Bu örnekte anlamı ilk örnektekinden daha farklı. Bu şekilde deyimleşmiş bir yapı olsa da "drive" da bir zorlama (force), sebep olma anlamı vardır. "Yapabileceğim hiçbir şey yok, elimde değil; sen beni deli ediyorsun.." olayın kişinin kontrolü dışında geliştiğini anlarız.

The detective wondered what had driven Christine to phone her. (Detektif Christine'i ona telefon etmeye neyin zorladığını merak etti.)
The mosquitoes drive me to distraction. (Sivri sinekler dikkatimin dağılmasına sebep oldular.)
Phil, driven by jealousy, started spying on his wife. (Kıskançlığa karşı koyamayan Phil, eşini gizlice gözlemeye başladı.)

Henüz oylanmamış. İlk oylayan siz olun!

Oyla!

0 Yorum
Yorum Yaz Soru Sor

Konu hakkındaki yorumunuz