-ate ile Biten Sıfatlar - The Adjectives Ending with -ate

01/28/2010 14:26:21

-ate ile biten sıfatlar

1. adequate: yeterli - sufficient, enough in quality

The room was small but adequate. (Oda küçük ama yeterli.)

2. affectionate: şefkatli,sevgi dolu - loving, showing love or fondness

He is very affectionate towards his children. (Çocuklarına karşı sevgi dolu.)

3. commensurate: orantılı, uygun - in proper proportion with

Salaries should be commensurate with experience. (Maaşların tecrübeyle orantılı olması gerekir.)

4.delicate: zarif, nazik, hassas - fine, soft or tender

The eye is one of the most delicate organs of the body. (Göz vücudun en hassas organlarından biridir.)

5. desperate: umutsuz - having little or no hope

Desperate Housewifes is very popular. (Umutsuz Evkadınları çok popüler.)

illiterate: okuma yazma bilmeyen, cahil - unable to read or write

Eighty percent of women in Diyarbakır are illiterate. (Diyarbakır'daki kadınların yüzde sekseni okuma yazma bilmiyor.)

7. immaculate: lekesiz, kusursuz - pure, faultless, right in every detail

She always looks immaculate. (O her zaman kusursuz görünür.)

8. immediate: derhal, acil, hemen - occuring, done, at once; coming nearest

The effects of global warming, while not immediate, are potentially catastrophic. (Küresel ısınmanın etkileri hemen olmamakla birlikte potansiyel olarak çok kötü.)

9. inconsiderate: düşüncesiz, başkalarını düşünmeyen - thoughtless of others

It was inconsiderate of you not to call. (Aramamak senin düşüncesizliğin.)

10. innate: doğuştan - inborn or natural

Innate immunity has a great role against infections. (Doğuştan gelen bağışıklık sisteminin enfeksiyonları önlemekte büyük bir rolü vardır.)

11. legitimate: yasaya uygun, yasal - permitted by law

War in Lebanon was not legitimate. (Lübnan' daki savaş yasal değildi.)

12. moderate, temperate: makul, ölçülü, ılımlı - avoiding extremes

Temperate criticism can encourage people to make improvements. (Ilımlı eleştiri insanları gelişmek için cesaretlendirebilir.)

13. obstinate- obdurate: inatçı - stubborn or inflexible of will

He can be very obstinate when he wants to be! (İstediği zaman çok inatçı olabiliyor.)

14. passionate: ihtiraslı, tutkulu - dominated by, or easily giving way to, strong feelings

I have a passionate interest in music. (Müziğe tutkulu bir ilgim var.)

İngilizce Kelime | İngilizce Ön ekler - Son ekler