leave


02/01/2010 22:53:57

alike (aynı, benzer) - like (gibi) beside (yanında, yanına) - besides (üstelik, ayrıca, ilaveten) hard (çok, sıkı) - hardly (hemen hemen hiç, zar zor) in time (zamanında, vaktinden önce) - on time (zamanında, tam vaktinde) late (geç,son) - lately (son zamanlarda, yakınlarda) lay-laid-laid (bırakmak, sofra kurmak) - lie-lay-lain (uzanmak) - lie-lied-lied (yalan söylemek) leave (bir yerden ayrılmak,