thrive

/θraɪv/

(f.) (-d
serpilmek

fiil

güçlenmek
büyümek

Örnek Kullanımlar

	The companies which are close to the government have thrived greatly in the last decade.
	Hükümete yakın olan firmalar son 10 on yılda çok büyüdü.

	Around 1800 species of plants thrive in Vietnam National Park.
	Vietnam Milli Parkı’nda 1800 civarında bitki cinsi büyüyor.

tanil : 03/18/2011 12:05:00
İngilizce
The volume of trade has thrived with the invention of internet. Türkçe
Ticaretin hacmi internetin icadıyla gelişti.

1 Yorum

Yorum Yaz Soru Sor Örnek Ver