Kelime

slanderous

/ˈslɑːn.dər.əs/
sıfat

Anlamı


kötüleyen, karalayıcı, iftiralı

Örnek Kullanımlar

slanderous-i
The press shouldn't make slanderous statements that might violate the people's privacy. (Basın insanların mahremiyetini çiğneyebilecek kötüleyici beyanatlarda bulunmamalı.)
slanderous-i
He couldn't convince the public of his slanderous lies about the opposition party. (Halkı, muhalefet partisi hakkında söylediği iftiracı yalanlarıyla kandıramadı.)
0 Yorum
Yorum Yaz Soru Sor Örnek Ver

Konu hakkındaki yorumunuz