considerable

/kən'sɪd.ər.ə.bl/

fazla
önemli

sıfat

hayli, önemli, dikkate değer

Örnek Kullanımlar

	The fire caused considerable damage to the school building. (Yangın, okul binasında ciddi zarara sebep oldu.)
	We have already spent considerable amount of time on this useless things, let's move on. (Bu gereksiz şeyler için zaten çok zaman harcadık, hadi devam edelim.)
	Dolphins need to eat considerable quantities of food. (Yunusların büyük miktarlarda yiyeceğe ihtiyacı vardır.)

0 Yorum

Yorum Yaz Soru Sor Örnek Ver