conceited

/kənˈsiː.tɪd/

kibirli

sıfat

boş kibir ve aşırı derecede kendine önem veren
kendini beğenmiş

proud

Örnek Kullanımlar

	He is a very conceited writer. He always thinks that his books are perfect.
	O, çok kendini beğenmiş bir yazar. Her zaman kitaplarının kusursuz olduğunu düşünüyor.

	He was such a conceited player that he believed he would never lose a match.
	O kadar kendini beğenmiş bir oyuncuydu ki, hiçbir maçı kaybetmeyeceğine inanıyordu.

0 Yorum

Yorum Yaz Soru Sor Örnek Ver