Çağrışım Yoluyla Öğrenilen Kelimeler - Associated Words

04/29/2011 16:07:00

ASSOCIATED WORDS 2

Children(ˈtʃɪl.drən): Çocuklara çıldırın dedikçe iyice azıttılar. "Children" çocuklar anlamına gelmektedir.

The children in the garden are playing hide and seek. (Bahçedeki çocuklar saklambaç oynuyorlar.)

Bath(bɑːθ): Çok bet gözüküyorsun banyo yapsan iyi olur. "Bath" banyo anlamına gelmektedir.

You smell bad. I think you should have a bath. (Kötü kokuyorsun. Bence banyo yapmalısın.)

Face(feɪs): Feyza’ nın çok güzel bir yüzü var. "Face" yüz anlamına gelmektedir.

There is something black on your face. (Yüzünde siyah birşey var.)

Touch(tʌtʃ): Taç perdeye dokunmak ister misiniz? "touch" dokunmak anlamına gelmektedir.

The child touched the hot iron. (Çocuk sıcak demire dokundu.)

Seem(siːm): Simge yorgun görünüyor. "seem" görünmek anlamındadır.

What happened? You seem unhappy. (Ne oldu? Üzgün görünüyorsun.)

Hire(haɪr): Başta hayır demişlerdi ama sonra evi kiraladılar. "hire" kiralamak anlamındadır.

I want to hire a car for the vacation. (Tatil için araba kiralamak istiyorum.)

Save(seɪv):Herkes parayı seviyor o yüzden biriktiriyor. "Save" biriktirmek anlamına gelmektedir.

Mehmet tries to save money to buy a biycyle. (Mehmet bisiklet almak için para biriktirmeyi deniyor.)

Notice(ˈnəʊ.tɪs): Diğer not burada, bu not ise farkedilmedi.  "notice" farketmek anlamına gelmektedir.

My mum hasn't noticed the vase that I broke yet. (Annem kırdığım vazoyu henüz farketmedi.)

Spectacular(spekˈtæk.jʊ.lər): Bazen pikniğe gidersiniz ve yanınıza piknik sepetinizi alırsınız.Sepettekiler o kadar muhteşem gözükür ki, yemek için sabırsızlanırsınız. "Speactacular" muhteşem anlamına gelmektedir.

The apples in the basket seem spectacular. (Sepetteki elmalar harika görünüyor.)

Sneer at (snɪr ət): Karşınızdaki insan sizi sinir ettiğinde, onun sizi küçümsediğini düşünebilirsiniz. "Sneer at" küçümsemek, aşağılamak anlamına gelmektedir.

She is so arrogant that she sneers at everybody. (O kadar kibirli ki herkesi küçümsüyor.)

Delicate(ˈdel.ɪ.kət): Kediniz her ne kadar kırılgan ve narin olsa da tam bir deli. O yüzden ona hem İngilizce hem de Türkçe bir lakap buldunuz. “delicate(deli-cat-e)” deli kedi. "Delicate" kırılgan, narin anlamına geliyor.

My mother is so delicate that I think twice when I want to say something serious. (Annem o kadar hassas ki ciddi birşey söylemek istediğimde iki kere düşünüyorum.)

Beyond(biˈjɒnd): Şarkıcı Beyonce çoğu sanatçının bir adım ötesinde. "Beyond" ötesinde, aşırı anlamına gelmektedir.

I want to live in the house beyond the river. (Nehrin ötesindeki evde yaşamak istiyorum.)

Attribute(æt.rɪ.bjuːt): Ayşe’nin etibutu ne ki, öyle bi özelliği yok. "Attribute" özellik anlamına gelmektedir.

Classroom management is a significant attribute for teachers. (Sınıf yönetimi, öğretmenler için önemli bir özellik.)

Tension(ˈtent .ʃən): Annem evde gerginlik dolu bi konuşma yapınca babamın tansiyonu yükseldi. "tension" gerginlik anlamındadır.

The tension between two countries is growing day by day. (İki ülke arasındaki gerilim günden güne büyüyor.)

Anniversary(ˌæn.ɪˈvɜː.sər.i): Haniversene yıldönümü hediyemi. "Anniversary" yıldönümü anlamına gelmektedir.

My husband bought a new ring for me for our wedding anniversary. (Kocam evlilik yıldönümümüz için bana yeni bir yüzük aldı.)

suspect(səˈspekt): Pek suskundular şüphelendim. "suspect" şüphelenmek anlamına gelir.

The police suspect the man in the flat. (Polisler apartmandaki adamdan şüpheleniyor.)

evidence (ˈev.ɪ.dənt s) : kanıtlardan evi dans pistine çevirdikleri anlaşılıyor. "evidence" kanıt anlamına gelmektedir.

The police couldn't find any evidence for the crime. (Polisler cinayet için kanıt bulamadılar.)

Desease(dɪˈziːz): Artık şu dizi izleme hastalığından vazgeç. "disease" hastalık anlamına gelmektedir.

Starvation and disease kill a lot of people in Africa. (Açlık ve hastalık Afrika'da birçok insanı öldürüyor.)

Henüz oylanmamış. İlk oylayan siz olun!

Oyla!

0 Yorum
Yorum Yaz Soru Sor

Konu hakkındaki yorumunuz